• Çağrı Merkezi
  • 444 9 504
  • Akü nedir ve nasıl çalışır?
  • Uygun akü nasıl seçilir?
  • Aküyle alakalı temel kavramlar nelerdir?
  • Akü çevreye zarar verir mi?
  • Akü kaç çeşittir?Bunlar nelerdir?
  • Akü donar mı? Hava koşulları aküyü nasıl etkiler?
  • Akü nasıl şarj edilir?
  • Akü şarj edilirken nelere dikkat etmeliyiz?
  • Aküye başka akü bağlantısı kurarak akü nasıl çalıştırılır?
  • Akü bakımı nasıl gerçekleşir?
  • Akü depolama nedir?
  • Olası akü arızaları ve sebepleri nelerdir?
  • Akü nasıl değiştirilir?
  • Akü uyumluluğunda dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
  • Eski akü nasıl sökülür?
  • Yeni akü nasıl takılır?
  • Akülerin geri dönüşümü hakkında bilgi!
Akü, akümülatör kelimesinin kısaltılmış halidir. Akü, elektrik enerjisini kimyasal enerjiye çevirir ve lazım olduğunda depolanan kimyasal enerjiyi elektrik enerjisi olarak aktaran akım toplayıcıdır. Akünün genel amacı marş motorunu, doğru akım devrelerini, ateşleme ve ışık alıcılarını beslemektir. Akülerin farklı farklı birçok şekli vardır. En çok kullanılanı ise 12 voltluk olan ve benzinli motorlarda kullanılanlardır. Toplamda 6 adet elemandan meydana gelen ve birbirlerine seri olan bağlanmış olan bu aküler 4 adet pozitif ve 5 adet negatif yüklü plakadan oluşur. Bu plakaların içeriği kurşun-antimuan alaşımı petek üzerine yüklenir ve aktif maddeler sıvanarak oluşturulur. Akünün içerisinde sülfürik asit ve saf su karışımından meydana gelen elektrolit vardır. Bu karışımda yaklaşık %40 asit ve %60 su vardır. Böylece elemanlar birbirine seri olarak bağlanmıştır. Akümülatör Nasıl Çalışır? Çalışma prensipleri aynı olan akülerde kullanım amacı sadece marş değildir. Elektrik enerjisinin depolanması, geri alınması ve kullanılması gibi özellikler vardır. Özellikle sabit ve durağan yerlerde kullanılan akülerin iç yapısında başlangıç ve marş amaçlı büyük farklılıklar vardır. Aküler kesintisiz olarak ihtiyacı giderir. Akümülatörler kullanılırken anot ve katot kutup birbirine bağlanır. Devre kapandığında ise başlangıçtaki olayların tersi olur. Yani kimyasal enerji elektrik enerjisi haline dönüşür. Çalışma sırasında akümülatörler dışarıdan gelen elektrik enerjisini kimyasal enerjiye çevirerek bu enerjiyi tekrar elektrik enerjisini çevirip harcar. Yani şarj-dolma ve deşarj-boşalma durumu olur. Akümülatörler şarj edildikten sonra belirli bir süre boyunca yani içerideki dönüşen enerji kadar kullanılabilir. Bu yüzden şarj bittiğinde tekrar doldurmak gerekir.
Akünün güvenli ve rahat bir biçimde yerine oturması önemlidir. Arabanıza özel akü boyunu bilmeden asla akü almayın. Aksi takdirde paranızı çöpe atmış olacaksınız. Akünüzün marka seçimini kullanıcı el kitabında belirtilen markalardan yapmanız en iyi seçenektir. Çok ucuz fiyata satılan aküleri almanız tavsiye edilmez aksi takdirde bu aküler elinizi cebinize daha çok atmanıza neden olacaktır. Akü yedek kapasite oranı için yine kullanıcı el kitabına bakmanız önerilir. Akü yedek kapasitesi oranı akünün ön yüzünde genelde küçük harflerle yazılır. Akünün üretim tarihi 6 aydan az ise yeni akü olarak kabul edilir. Akünün üretim tarihi genelde ön yüzünde veya akü kabında yazar. CCA (Soğuk hava marş amplifikatörü) arabanızın çok soğuk havalarda performans gösterebilmesini sağlar. Soğuk iklimi olan bir yerde yaşıyorsanız CCA seçimi için büyük rakamlı olan aküler önerilir.
1- Şarj: Aküye, bir DC güç kaynağından akım verme işlemine şarj denir ve akü bu işlemle enerji depolar. Bir akü şarj oldukça göz elemanlarında aşağıdaki değişimler olur. a) Pozitif plakalar kurşun sülfattan kurşun peroksite dönüşür. b) Negatif plakalar kurşun sülfattan, sünger kurşuna dönüşür. c) Pozitif ve negatif plakalardaki sülfatlar elektrolite geçtiği için elektrolit yoğunluğu yükselir. d) Şarj boyunca akü voltajı artar. e) Şarj boyunca elektrolitte gazlanma oluşur. 2- Deşarj: Akünün bir alıcıya akım vermesi işlemine deşarj denir. Bir akü akım verirken elemanlarında şu değişimler olur. a) Pozitif plakalar, kurşun peroksitten, kurşun sulfata dönüşür. b) Negatif plakalar, sünger kurşundan, kurşun sulfata dönüşür. c) Elektrolitteki sülfat, plakalara gittiğinden elektrolitin yoğunluğu azalır. d) Akü voltajı deşarj boyunca düşer. 3- Voltaj: Bir akü hücresinin ( + ) ve ( - ) kutupları arasında ölçülen potansiyel farkıdır. Bu voltajın değeri akünün şarj seviyesine bağlı olarak değişir. Sözü edilen voltaj değerlerinin bazıları özel sözcüklerle ifade edilir. a) Anma Voltajı (Nominal voltaj) : Tam şarjlı bir akü hücresinin kutupları arasında ölçülen voltaj değeridir. Aküler bu voltaj değeri ile anılırlar. Satılırken, alınırken ve üzerlerindeki etiketlerde, bu voltaj değeri ile belirlenirler. Kurşun-Asit türü bir akü hücresinin anma voltajı 2 Volt'tur. b) Yavaş Şarj Voltajı: Aküyü tam şarjlı olarak tutmak için, bir DC Enerji Kaynağı ile yapılan şarjdaki gerilim değeridir. Bir akü hücresinin yavaş şarj gerilimi 2,2 ile 2,23 V arasındadır. Yavaş şarj: "Tampon Şarj", "Zayıf Şarj", "Float Şarj" gibi sözcüklerle de ifade edilebilir. c) Deşarj Sonu Voltajı: Bir aküden akım çekilirken düşmesine izin verilen en küçük gerilim değeridir. Kurşun-Asit akülerde bu değer 1.8 Volt'tur. NOT: Akülerin işletmesinde çeşitli şarj işlemleri uygulanır. Her bir şarjın özelliğine bağlı olarak aküye uygulanan gerilim değerleri değişiktir. 4- İç Direnç: Bir akü hücresinin içinde, akım yolunda bulunan plaka, seperatör ve elektrolit gibi elemanların toplam direncidir. 5- Self Deşarj: Servis dışı durumdaki bir akünün kendi kendine deşarj olmasıdır. Sebebi, elektrolitin, plakalara temas ettiği noktalarda, suyun, oksijen ve hidrojene ayrışmasıdır. 6- Yoğunluk: Elektrolit; sülfürik asit saf su karışımı bir sıvıdır. Belli miktardaki elektrolitin içinde, saf su miktarına göre sülfürik asit miktarı ne kadar çoksa, o elektrolitin yoğunluğu o kadar çok demektir. Diğer bir ifadeyle yoğunluğu belli, bir elektrolitin içine, sülfürik asit ilave edilirse, yoğunluğu fazlalaşır, buna karşın saf su ilave edilirse yoğunluğu azalır. 7- Kapasite: Bir akünün, şarj işlemiyle kazandığı, esas olarak, deşarj işleminde verebildiği enerjiye akünün kapasitesi denir. Kapasitenin birimi "Amper Saat"tir. Kısaca "Ah" harfleri ile ifade edilir. Akünün etiket değerine anma kapasitesi denir. 8- Verim: Bir aküden, deşarjda çekilen enerjinin, şarjda verilen enerjiye bölümünden elde edilen değere akünün verimi denir. Diğer bir ifadeyle, deşarjda aküden alınan kapasitenin, şarjda aküye verilen kapasiteye oranıdır. 9- Sülfatlaşma: Plakalardaki sülfatın sertleşerek, şarjda aktif hale gelememesi durumuna, sülfatlaşma denir. Aşağıda açıklanan durumlarda sülfatlaşma meydana gelir.
Çevreye Etkileri : Piller/aküler çöpe/doğaya atıldığı zaman, çöp sahasında/doğada zamanla bozularak bazı tehlikeli ve zararlı maddeler (civa, kadmiyum, kurşun) serbest hale geçer. Atık piller/aküler çöpe atıldığı zaman hava, su ve toprak kaynaklarını kirletir. Sızıntı suyu ile birlikte yer altı sularının, toprağın ve yüzeysel suların kirlenmesine neden olur. Kirlenen yer altı sularını arıtmak çok pahalıdır. Pildeki cıva miktarı 800.000 litre suyu kirletir. Sağlığa Etkileri : Kurşun (Pb): Kurşun vücuda solunum, içme suyu ve gıda zinciri yolu ile girer. Vücuda giren kurşun ciğerlere kadar ulaşır ve ciğerlerde yavaş yavaş absorbe edilerek kana karışır. Kadmiyum (Cd) : Vücut kadmiyumu kalsiyum gibi algılar ve kadmiyum vücutta birikmeye başlar. Vücutta kalsiyum eksilmesinden dolayı kemikler yavaş yavaş zayıflamaya başlar. Ayakta durmak hatta öksürmek bile kemiklerin kırılmasına hatta iskelet ufalanarak neticede hastanın ölmesine neden olur. Yapılması Gerekenler: Kullanılmış pillerin/akülerin tehlike oluşturmaması için ayrı toplanması, taşınması ve geri kazanılması gerekmektedir. Yasalar gereği de tüketiciler pilleri/aküleri geri toplamak ve doğru şekilde bertarafını sağlamak zorundadır. Özellikler cıva oksit, gümüş oksit, nikel-kadmiyum veya sızdırmaz kurşun-asit bataryalar/piller/aküler çöpe/doğaya kesinlikle atılmamalıdır. Piller/aküler diğer atıklardan ayrı toplanmalıdır. Pil hücresindeki bileşiklerle çıplak elle direk temas edilmemelidir. Pilin asidik veya bazik elektroliti, deri sulanmasına ve yanmasına neden olabilir. Piller/aküler ateşe atılmamalıdır. Piller çantada açıkta taşınmamalıdır. Pilleri muhafaza ederken kısa devre oluşturucu veya herhangi yük boşaltıcı yerlerden (metalik malzemeler gibi) uzak tutulmalıdır. Pillerdeki cıva, kadmiyum ve kurşun gibi zehirli ağır metaller insan sağlığı için çok tehlikelidir. Akmış piller/aküler çok tehlikelidir.Eldivensiz dokunulmamalıdır.
Aküler, kurşun asit, nikel kadmiyum, nikel ndemir gibi kullanılan metal cinslerine göre çeşitlere ayrılır. Günümüzde en yaygın kullanılan akü tipi kurşun-asit akümülatörleridir.Bu aküler de temel olarak kuru ve sulu diye ikiye ayrılır. Sulu akülerin en fazla kullanılan çeşitleri starter veya SLI (başlatma, ışıklandırma ve ateşleme fonksiyonlarının ingilizce baş harfleri ile ifade edilmiş hali) olarak da tabir ettiğimiz klasik tipteki oto aküleridir. Oto aküleri de kendi içinde tam kapalı veya buşonları açılabilen diye ikiye ayrılır. Bu iki tip akünün de iç yapısı aynıdır. Yani her ikisi de klasik tipte kurşun asit akülerdir. Kapalı akülerin farkı buşonların açılamamasıdır. Bu akülere su eklenemediği için voltaj düzenekleri iyi olan araçlara takılması daha uygundur. Bundan başka iç yapısı ve kullanım alanları farklı olsa da stasyoner (sabit tesis) ve traksyoner (forklift) aküleri de sulu ürünler kapsamına girer. Kuru yani VRLA akülerin iç yapıları ve teknolojileri farklıdır. VRLA tanımının Türkçe karşılığı sübap ayarlı kurşun asit akü demektir. Bu aküler de iç yapılarına göre ikiye ayrılır. AGM (elektroliti separatörlere emdirilmiş) ve jelli VRLA aküleri. Bu akülerin temel özelliği asit taşması veya sızdırması olmamasıdır. Gaz çıkışı minimumdur. Bu yüzden çok güvenlidir ve rafta bekleme ömürleri çok daha uzundur. Ayrıca sulu akülere kıyasla titreşime karşı daha dayanıklıdır. Sevkiyatı, taşınması sorunsuzdur. Kullanım alanları arasında sabit tesisler, UPS’ler, tekneler ve santraller vardır.
Evet, aküler donabilir. Tam şarjlı akünün donma ısısı - 50 derece ile -70 derece arasındadır, dolayısıyla normal şartlarda şarjlı bir akümülatör donmaz. Ancak deşarj olan aküler deşarj seviyesine göre 0 derece ile -10 derece civarında dahi donabilirler. Özellikle soğuk mevsimlerde akülerin şarjlı durumda olmalarına dikkat edilmelidir. Hava şartlarının aküye etkileri: 1. Stoklama, saklama yönünden: Kapalı alanda stoklama yapılmalıdır. Açık havadaki stoklamalarda toz ve yağışlar kendiliğinden deşarjları arttırır. Mümkün olduğunca kuru ve serin bir yerde stoklanmalıdır. Akülerin deşarj oranları sıcaklık ile paralel olarak artar veya azalır. Genel olarak her 10 derecelik artışta kayıp kendiliğinden iki katına çıkar. Bu yüzden 10-16 derece aralığındaki stoklama 25-30 derece aralığındaki stoklamadan çok daha sağlıklıdır. 2. Araç üzerinde çalışırken: Sıcak havalarda akünün marş gücü artar ancak buna paralel olarak aküdeki korozyon (yıpranma) da artar. Bu nedenle sıcak iklimlerde kullanılan aküler daha az ömre sahiptir. Soğuk havalarda akülerin marş gücü azalır. Buna ilaveten araç motorunun marş alma değeri de artar. Sonuçta soğuk koşullarda akülerin marş gücü önemli hale gelir. Çok soğuk havalarda akünün içindeki sıvının (elektrolit) donma riski vardır. Tam şarjlı bir akü ancak -70 derecede donarken deşarj konumundaki bir akü deşarj seviyesine bağlı olarak -5 derecede dahi donabilir. Bu nedenle soğuk havalarda akünün şarjlı halde bulunması çok önemlidir.
Aküyü akü şarj cihazı ile şarj etmek . Eğer aracınızın aküsü siyah konumdaysa ve şarja ihtiyacı varsa , şarj cihazı ile şarj edecekseniz yapmanız gerekenler kısaca aşağıdaki gibi özetlenebilir. Şarj cihazı ile şarj işlemi 3 gruptan oluşmaktadır . Yavaş şarj , Normal şarj , Hızlı şarj . Bu şarj çeşitlerinin dışında bazı akü şarj cihazlarında sok şarjı da vardır . Tavsiye edilmemekle birlikte dikkat edilmesi gerekenler aşağıdaki gibidir. Aküye yavaş şarj nasıl yapılır ? Uzun süre kullanılmadan bekletilen akülerin plakalarında sülfatlaşma olur. Sertleşen plakaları çözmek için yavaş şarj uygulanır. Önce aküye bir alıcı bağlanarak akü tamamen boşaltın. Sonra akünün içindeki elektroliti boşaltın ve saf su koyun. Akünüzü şarj cihazına bağlayın , bağlarken önce + sonra – kutupları bağlamanız gerekir. Akü şarj cihazınız yavaş şarj konumunda mı kontrol edin. Kontroller tamamlandığında akü şarj cihazınızın power butonuna basın. Akü 0,5-1 amper’ lik bir akımda şarja bırakın. Şarj süresi 60-100 saat arasında değişir. Belli aralıklarda kontrol etmenizde fayda vardır. Şarj süresi bitiminde akü içindeki elektrolit boşaltılarak uygun yoğunlukta elektrolit ilave edilir. Yavaş şarj esnasında akünün toz kapaklarının açılmasına gerek yoktur. Şarj alanının havadar bir yer olmasına dikkat edin . Şarj olan aküler elektroliz olayından dolayı zehirli gaz saldılar. Aküye normal şarj nasıl yapılır ? Akünün üzerini silip toz kapaklarını açın. Aküyü şarj cihazına bağlayın. Cihazı normal şarj konumuna alın. Şarj akımı 60 Ah bir akü için ortalama 3 ile 6 Amper arasında olmalıdır. Şarj süresi 60 Ah bir akü için ortalama 6 ile 8 saat arasındadır. Akü kimyasalını ölçebilecek durumdaysanız şarj esnasında ara ara Yoğunluk muayenesi ve elektrolit seviyesi tamamlayın. Akü şarj olurken yanına fazla yaklaşmayın , şarj alanının havadar olmasına dikkat edin. Aküye hızlı şarj nasıl yapılır ? Eğer çok uzun zamanınız yoksa ve şarj cihazınızda boost özelliği varsa bu yöntemi kullanabilirsiniz. Akünün üzerini silip toz kapaklarını açın Aküyü şarj cihazına bağlayın. Cihazı boost / hızlı şarj konumuna alın. Akü şarj akımı 6 amper ile 8 amper arasında olacaktır. Akü şarj süresi 2 ile 4 saat arası değişir. Şarj esnasında belli zaman aralıklarında enerji kesilip akü kontrol edilir. Akü kimyasalını ölçebilecek durumdaysanız şarj esnasında ara ara Yoğunluk muayenesi ve elektrolit seviyesi tamamlayın. Aküye şok şarj nasıl yapılır ? Aracınızın aküsünü hemen ayağa kaldırmak için uygulayabileceğiniz bir yöntemdir. Çok kaliteli ve güçlü şarj cihazına ihtiyaç duyulur . Tavsiye edilmeyen bir yöntem olmakla birlikte işe yaradığı kabul edilebilir. Tavsiye edilmemesinin sebebi iş kazaları , dikkatsizlik ve akünün patlama riskidir. Ayrıca akü plakalarına da zarar verir. Akünün üzerini silip toz kapaklarını açın. Aküyü şarj cihazına bağlayın. Cihazı şok şarj konumuna alın. Şarj akımı 60 Ah bir akü için ortalama 8A ile 11A üsütüdür. Şarj süresi 60 Ah bir akü için ortalama 30 dk ile 1 saat arasındadır. Akü kimyasalını ölçebilecek durumdaysanız yoğunluk muayenesi ve elektrolit seviyesi tamamlayın. Akü şarj olurken aküye ve şarj cihazının yanına fazla yaklaşmayın , şarj alanının havadar olmasına dikkat edin.
• Şarj cihazının açık olmadığından emin olun. • Aküde şarj seviyesini tespit edin. • Aküyü şarj cihazına bağlayın. Pozitif başlık pozitife, negatif başlık negatife. Kutup bağlantısını ters yapmamaya dikkat edin. • Şarj cihazında özellik ve kullanım talimatına göre istediğiniz akım ve voltaj değerlerini seçip şarja bağlayın. • Şarjdan sonra uçları ayırmadan önce ilk olarak şarj cihazının kapatın. • İlave şarjın gerekip gerekmediğini tespit etmek için açık devre voltajı ve göz yoğunluklarını ölçün.
Otomobilinizin aküsü boşaldığında yapmanız gereken başka bir aracın aküsünden takviye alarak çalıştırmaktır. Ancak bu işlemi yaparken bazı kurallara dikkat etmeniz gerekiyor. Otomobili takviye yoluyla çalıştırabilmek için her iki akünün de; 12V geriliminde, aynı kapasitede (Ah/Ampersaat) olması gerekiyor. Bu bilgi akünün üzerinde yazılıdır. Takviye alacağınız araçla aracınızın temas etmediğinden emin olun. Araçların birbirine temas etmesi durumunda, takviye kablolarının artı uçları bağlanır bağlanmaz araçlar üzerinde elektrik akımı oluşur. Bu da tehlikelere sebep olabilir.Takviye kablosunun pozitif (+) ucunu (kırmızı) boş akünün pozitif (+) ucuna, diğer ucuysa takviye alınan aracın pozitif (+) ucuna bağlayın. Kablonun negatif (-) ucunu da (siyah) yükleme aküsünün negatif (-) ucuna bağlayın. Siyah kablonun negatif (-) ucunuysa hareket etmeyen metal bir parçaya veya silindir blokuna tutturun. Kabloyu boş akünün eksi (-) terminaline bağlamayın. Çünkü aküden kıvılcım meydana gelmesine neden olabilirsiniz.Bağlantıların tamamlanmasından sonra elektrik veren aracın aküsü zayıfsa, o aracın motorunu çalıştırın ve motoru çalışır durumda bırakın. Motor hemen çalışmadığında, boşalmış olan akünün cereyan alabilmesini sağlamak için birkaç dakika bekleyin ve tekrar deneyin. Daha sonra şarj edilen aracın motorunu da çalıştırın. Motor çalıştıktan sonra, şarj kablolarının bağlantılarını hemen çözmeyin. Motorun 5 dakika çalışmasını sağlayın.Takviye kablosunu dikkatle çözün. Bu işlem sırasında önce negatif (-), sonra da pozitif (+) kablo uçlarını çıkarın. Akünüzün şarjının bitme nedenini bilmiyorsanız farların açık kalması haricinde yetkili servisinize gidip şarj sistemini kontrol ettiriniz.
1) Akünüzü kullanım durumunuza bağlı olarak düzenli olarak her 3 ayda bir akü elektrolitinizin seviyesini yetkili servisinizde kontrol ettiriniz. Unutmayın ki seviye eksikliği durumunda akünüze saf su ilavesi gereklidir. Saf su dışında hiçbir sıvıyı bu işlem için kullanmayın. 2) Her teknik servis kontrolünde mutlaka akü kutup başı kelepçelerinin sıkılığını ya da oksitlenme durumunu kontrol ettirin. Unutmayın ki gevşek kelepçe kutup başının erimesine ve akünüzün yanmasına kadar uzanabilecek olumsuzluklara sebep olabilir. Eğer kelepçede oksitlenme varsa mutlaka sıcak su ile kutup başını yıkayarak bu oksitlenmeyi giderin. Aksi takdirde oksitlenmeden kaynaklanacak ek dirençler akünüzün şarj olmamasına sebebiyet verebilir. 3) Teknik servis bakımlarında akünüzün voltajını kontrol ettiriniz. Bu kontrolü motor soğuduktan 1 saat sonra yapmanız akünüzün gerçek voltaj değerini görmenizi sağlayacaktır. Eğer voltaj değeri 12,40-12,60 volt arasında ise aküyü söktürerek 3-6 saat 1/20 Cn ( akü kapasitesinin 1/20 değeri ile şarj ettiriniz.) Şarj sonu akü voltajını akü dinlendikten 1 saat sonra alınız. Eğer akü voltajı >12,70 volt ise şarjı bitirebilirsiniz. Eğer akü şarj olmasına rağmen istenilen değerlere ulaşmıyor ise aküde arıza bakım işlemlerini yaptırınız. ( Akünüzde sülfatlaşma ya da vb. oluşumlar olabilir )
DEPOLAMA EMNİYET TEDBİRLERİNİ YERİNE GETİRİN Ca-Ca bakım gerektirmeyen sulu şarjlı akümülatörler 6 ay, Hibrit aküler 3 ay şarjını kaybetmeden depolanabilir. Aküler eğer deşarj olmuş vaziyette depolanır ise hasar görürler. Bütün aküler serin ve kuru bir yerde saklanmalı, ayrıca sulu akümülatörler düz konumda ve birbiri üzerine konacaksa aralarına muhakkak ayırıcı (ör: strafor) yerleştirerek depolanmalıdır. Akü üstleri temiz olmalıdır. İLK GİREN İLK ÇIKAR prensibi ile hareket edilmelidir. Depolama sırasında bu göz önünde bulundurulmalıdır. Kalsiyumlu Ca-Ca sulu akümülatörlerde yeniden şarj gereği: 1.Ortalama depolama sıcaklığı 27°C’nin altında ise 6 ayda bir (*) 2.Ortalama depolama sıcaklığı 27°C’nin üzerinde ise 3 ayda bir (*) 3.Akünün açık devre voltajı 12,4 volta düştüğünde de yeniden şarj gerekir. Bu yöntem (1) ve (2)’nci şıklara alternatiftir. 4.Hibrit sulu şarjlı akümülatörlerde bu süreler yaklaşık 1/2’si kadardır. DİKKAT: Şarj ederken asit taşmasına ve sıcaklığın 52°C’nin üzerine çıkmasına müsaade etmeyin. Eğer sıcaklık yükselir ise şarj akımını düşürün veya akü soğuyuncaya kadar şarjı kesin. Yüksek şarj sıcaklığı aküye zarar verir.
SÜLFATLAŞMA Eğer bir akü şarj olduğundan fazla deşarj oluyor ise, plakalarda sert kurşun sülfatlar oluşur. Buna "sülfatlaşma" denir. Pozitif plakalar açık kahverengi, negatifler ise soluk beyaz renk alır. Sülfatlaşma neticesinde akünün kapasitesi ve yeniden şarj alma kabiliyeti düşer. Sebepleri: 1- Akünün uzun süre stokta bekletilmesi 2- Aracın uzun süre çalıştırılmaması 3- Araçtaki kayış gevşekliği 4- Araç elektrik sistemindeki arıza sebebiyle akünün şarj olmaması (Araç şarjının 13,8 voltun altında çalışması) 5- Araçta elektrik kaçağı olması ( Bagaj lambası, kapı lambası, sonradan eklenen elektrikli düzenekler vb. gibi ) 6- Deşarj olmuş akünün redresörde tam şarj edilmeden müşteriye teslim edilmesi 7- 24 voltluk araçlarda konvertör olmaması veya arızalı çalışması 8- Araçtaki elektrik tüketen sistemlerin açık unutulması (Farın açık kalması vb.) 9- Dengesiz kullanım ( Araç çalışmaz durumdayken alıcıların uzun süre kullanılması ) Kalıcı Olmayan Sülfatın Giderilmesi: Deşarj olmuş ( Sülfatlaşmış ) akü, kendi asitli suyu ile kapasitesinin 1 / 20 ‘ si yani % 5 ‘ i değerindeki akım (Amper) ile redresörde şarj edilir. Akü, redresörde şarjda iken, en az 16,1 voltu görmüş ve yoğunluklar da 1,280 gr/ cm3 değere ulaşmışsa şarj oldu demektir. AŞIRI ŞARJ Sebepleri: 1- Araçta 14,8 Volt üstü yüksek şarj 2- Araç elektrik sistemine ilave tesisat çekilmesi 3- Deşarj olmuş akünün redresörde, spekt üstü, yüksek akımla şarj edilmesi 4- Aküye asitli su ilavesi veya asitli suyun boşaltılması Belirtileri: 1- Bütün gözlerin elektrolit yoğunluklarının yüksek olması 2- Maşalı voltmetre ile yükleme yapıldığında gözlerde kaynama 3- Aşırı ısınma 4- Aşırı ısınma sebebiyle asitli su seviyelerinin düşmesi 5- Plakalarda dökülme 6- Asitli su renginin koyulaşması 7- Asitli su yüzeyine cam elyafların çıkması 8- Akü kapağındaki buşonların altında siyahlaşma 9- Araç farlarının, gaza basıldığında kırpma yapması. Akünüzle ilgili yaşayabileceğiniz ve garanti belgenizde "Garanti Dışıdır" tanımına giren hata tipleri ve bunlarla ilgili açıklamalar aşağıda verilmiştir. Bu grup içinde, oluşması çeşitli şartlara bağlı olan hata tanımları sırasıyla ; - Sülfatlaşma - Aşırı Şarj ( Yanık ) Olarak tanımlanabilir. Bu hataların nasıl oluştuğu ve bu hatalardan nasıl korunabileceğiniz aşağıda tanımlanmıştır. Sülfatlaşan bir akü, devamlı kapasite kaybettiğinden, sonunda normal şarjı da aşırı olarak algılayacak ve yanacaktır ancak sülfatlaşmamış bir akü de, aşırı bir şarja maruz kalarak yanabilir. Sülfatlaşmış bir akü kurtarılabilir, ancak yanmış bir akü artık kullanılamaz. Araç elektrik sisteminden kaynaklanabilecek sülfatlaşma ve aşırı şarjın nedenlerini daha detaylı incelersek; 1.ARAÇ ŞARJ SİSTEMİNİN 1/a - ALTERNATÖR KAYNAKLI Günümüzde araç şarj sistemleri, alternatör çıkış değeri olarak 13.8-14.8 Volt arasında değerler vermektedir. Eğer bir şarj sistemi 13,8 V’ dan aşağı yada 14.8 V’ dan yukarı şarj veriyorsa akü için ya yetersiz besleme yapılıyor , ya da aşırı şarj veriliyor demektir. Yetersiz şarj olması durumunda akünün sülfatlaşması ( kurşun plakaların üzerinde sülfat kristalleri oluşması – piyasa söylemiyle plakaların sertleşmesi) söz konusudur. Aşırı şarj durumunda akünün yanması olasıdır. Bu nedenle alternatör çıkışlarının servis kontrolleri esnasında düzenli olarak kontrol ediliyor olması gerekir. 1/b - MARŞ MOTORU KAYNAKLI Yine araç elektrik sistemi içinde yer alan marş dinamosu kayışının da gevşek olmasının yetersiz şarj çıkışı vermesi nedeniyle akünün sülfata gitmesine sebebiyet vermesi yaşanabilecek bir oluşumdur. 1/c - BAĞLANTILAR Akü kutup başlarında veya bağlantı kablolarında korozyon olması, kablolar da kopuk, kırık olması yetersiz şarja neden olabilir. Aracınızda düzenli olarak ( en az 3 ayda bir ) akü bağlantı noktalarını kontrol ediniz. 2. ARAÇTA FAZLA VE KONTROL DIŞI TÜKETİM NEDENİYLE AKÜNÜN BOŞALMASI VE UYGUN ŞARJ EDİLMEMESİ 2/a - ARAÇTAKİ KAÇAKLAR VEYA AÇIK BIRAKILAN TÜKETİCİLER Araçta oluşabilecek iç kaçaklar veya açık bırakılacak tüketiciler nedeniyle akü normal şarj / deşarj döngüsünün dışında çalışmak zorunda kalacaktır. Uzun süre deşarj vaziyet kalan ve yeteri kadar ve/veya uygun şekilde şarj edilemeyen akü önce sülfatlaşmaya ve sonrasında da yukarıda belirtilen nedenle plakaları yanarak dökülmeye başlayacaktır. Örnek uzun süreli dörtlü flâşörlerin yanık bırakılması, farların açık bırakılması vb. durumlar akünün hızlı deşarj olmasına neden olacaktır. 2/b - ARACIN UZUN SÜRE KULLANILMAMASI Araçlarda kaçak olmasa bile donanımda bulunan sürekli aktif konumdaki tüketiciler (saat, vb.) araç tipine bağlı olarak 0-100 mA/h düzeyinde tüketim olabilmektedir. 2/c - ARACIN KISA MESAFELİ VE KISA SÜRELİ KULLANILMASI Aracın kısa mesafeli ve kısa süreli kullanılması durumunda, Madde 2-2 de bahsedildiği gibi, araçlardaki akülerin şarjlarından eksilen miktarı yerine koymak için uygun süre çalışmadıklarından deşarj durumu artarak devam edecek ve kalıcı sülfatlaşma nedeniyle aküde yukarıda bahsedilen sorunlar oluşacaktır. 2/d - ARACA UYGUN AKÜ ALINMAMASI Araçlar ilk tasarım koşullarına uygun olarak seçilen akü ile donatılmıştır. Kullanım şartlarının değişmesi durumunda ( ilave ışıklar, müzik aleti, vb. ilave tüketici ilavesi, aracın LPG‘li araca dönüştürülmesi, aracın ticari araca dönüştürülmesi vb.) aracın üzerindeki akünün değiştirilmesi ve yeni şartlara uygun akünün seçilmesi gerekmektedir. 2/e - AKÜNÜN YÜKSEK SICAKLIK ALTINDA UZUN SÜRE BEKLEMESİ Sıcaklık akünün ömrünü kısaltır. Aracın uzun süre çalıştırılmadan, direkt güneş alacak şekilde bırakılması, akünün hızlı bir şekilde boşalmasına ve yeteri kadar şarj edilemediğinde de (eğer çok boşalmış ise yetkili serviste ek şarj yapılması gereklidir.) yine sülfatlaşmaya daha sonra da aşırı şarja dönmesine neden olacaktır. 3.AKÜYE UYGUN VE ZAMANINDA BAKIM YAPILMAMASI Eğer araca takılan akü bakımlı ya da az bakımlı akü konumunda ise (120 Ah ve üstü), düzenli olarak ( 3 ayda bir ) akünün hücre elektrolit seviyelerinin kontrol edilmesi gereklidir. Gereğinden fazla düşmüş elektrolit seviyesi ( eğer seviye plakanın altına düşmüş ise ) plakaların yanmasına ve akünün de aşırı şarja gitmesine sebebiyet verir.
Akü, öncelikle aracın çalışma sırasında ihtiyaç duyduğu ve araç içinde elektrikle çalışan bir çok aksamın da ihtiyaç duyduğu elektriğin depolandığı bir sistemdir. Bu sistem kendi kendini yenileme özelliğine sahip olsa da zamanla bu işlevini yerine getiremez hale gelir. İşte bu, akünün değişme zamanının geldiğini gösteren zamandır. Bu durumda yapacağımız şey eski aküyü çıkarıp yerine yenisini takmaktır. Akü değiştirme işlemi zor bir iş değildir aslında. Öncelikle akünün yerini bulmakla işe başlarız. Genellikle bir çok araçta akü motor kapağının altında motora yakın bir yerdedir ama bazı modellerde akünün bagaja ya da sağ yolcu koltuğunun altına koyulduğunu da unutmamak gerekir. Akünün yerini tespit ettikten sonra öncelikle akü başlarında oksitlenme yani pas varsa bunu temizleyerek işe başlıyoruz. Bunun için pas sökücü solüsyonlardan faydalanabileceğimiz gibi bir limon da işimizi görmemize yardım edebilir. Bu akü başlarının kolay açılabilmesi için gerekli bir işlemdir. Daha sonra lokma diye bilinen anahtarı (10 numaralı lokma) elimize alıyoruz ve eksi kutup başını söküyoruz. Ardından artı kutup başını da gevşeterek çıkarıyoruz. Tabiki akü hemen çıkmayacak; çünkü aküyü araca sabitlemeye yarayan bir bağlantı ayağı vardır. Şimdi ise 13 numaralı lokma anahtarı yardımıyla kutup başlarını söktüğümüz aküyü bağlantı ayağından kurtarıyoruz. Artık eski akümüzü yerinden çıkarıp alabiliriz. Sıra yeni aküyü bağlamaya geldi. Eski aküyü çıkardığımız yere yenisini oturtuyoruz ve önce emniyet ayağını sıkıştırarak aküyü yerine sabitliyoruz. Bu sefer çıkarırken yaptığımız işlemlerin tersini yapıyoruz. Yani önce artı kutup başını, sonra da eksi kutup başını bağlıyoruz. Varsa kutup başı koruma kapakları onları da yerine taktıktan sonra işimiz bitiyor. Aracımızın başına geçip marşa basıyoruz ve akünün doğru bir şekilde değiştirildiğini aracın çalıştığını gördüğümüzde anlıyoruz.
Akü seçiminde fiziksel ölçüler dışında kapasite ve marş gücü değerleri vardır. Kapasite akünün toplam gücü, marş gücü de anlık güç anlamına gelir. Örneğin etiketin üzerinde 50 amper saat ve 420 amper yazıyorsa, bu rakamların anlamı akünün 50 amper saatlik kapasiteye sahip olduğu ve 420 amperlikte marş basma gücüne sahip olduğunu ifade eder. 420 amper anlık maksimum akım miktarı, 50 amper saatte toplam güçtür. Marş gücü değeri üreticinin belirtmiş olduğu standarda göre etikete yazılır. Ürün kıyaslaması yapılırken mutlaka marş gücü değerinin hangi standarda göre yazıldığını sorgulamamız gerekir. Etiket üzerinde bazı kısaltmalar bulunur. Örneğin En Avrupa, DIN alman, JIS Japon standardını temsil eden kısaltmalardır. Unutulmamalıdır ki bu değerler akünün %100 dolu olduğu durumlar için geçerlidir.Akü kendi kendine deşarj ürün olduğundan dolayı, eğer stokta uzun bir süre beklemişse etiketteki değerleri sağlamayacaktır. Akünün raf ömrü tamamlamadan kullanılmaya başlaması bu konuda oldukça önemlidir. Akü seçiminde bir diğer önemli konuda araca uygun kapasite ve marş gücünde olan akünün seçimidir. Araçtaki akünün kapasite ve marş gücü değerinden düşük değerde bir akü seçersek, Örneğin 72 amper saat yerine 60 amper saat seçilirse kısa vadede problem görülmeyebilir, fakat orta vadede 60 amper saat 72 amper saatin marş gücünden düşük olacağı için aracın marş basmasında problemler yaşanacaktır, eğer araçtaki akünün kapasite ve marş gücü değerinden yüksek değerde bir akü seçersek aracın elektrik sistemi yani şarj voltajı değerlerinin ölçülmesi gerekmektedir. Bu ölçüm sonucunda alternatörün kapasitesi aküyü ve sistemi besleyecek güçte değilse akü hiçbir zaman ihtiyaç duyacağı düzeyde şarj olmayacaktır, bu durum akü performansını ve ömrünü olumsuz olarak etkileyecektir.
1. Aküyü bulun. Akü aracın ön kısmında ya da arka kısmında bulunabilir. Akü dikdörtgen şeklinde ve ona bağlı iki kablonun olduğu bir şekildir.Bazı Avrupa otomobillerinde (bazı BMW’lerde) akü paspasta bulunurken, bazı modellerde koltuğun altında (bazı Chrysler) bulunabilmektedir. Koltuğun altında olduğu durumlarda çıkarmak biraz daha zordur. 2. Akü kutup başlarını belirleyin. Arabanın eski aküsünde pozitif ve negatif kutup başlarını bulun. Pozitif kutup başından (+) işareti varken, negatif kutup başında (-) işareti olmalıdır. 3. Negatif kutbu ayırın. Negatif kutba giren kablonun somununu (kelepçesini) gevşetin.Bir anahtar yardımıyla (genellikle 8mm yahut 10mm) negatif kutup başlığının sıkı olan somununu gevşetin. Kablolar (-) ve (+) olarak işaretlenmemiş ise karışmayı önlemek adına işaretleme yapmalısınız (Aksi durumda aracınızın elektrik sistemini berbat edebilirsiniz) Pozitif kutuptan önce negatif kutuplu soket bağlantısını sökmelisiniz. Aksi takdirde kısa devre oluşarak yine aracınızın ve kendinizin zarar görmesine sebebiyet verebilirsiniz. 4. Pozitif kutbu yerinden sökün. 5. Araç aküsünü çıkarın. Akü yuvasını gevşetin, vidaları çıkarın, kelepçeler veya aküyü yerinde tutan barlar varsa bunları yerinden çıkartın. Dikkatli bir şekilde aküyü araban çıkarın. Bir akü 14 ile 27 kilo arasında bir ağırlığa sahiptir. Eğer belinizle ilgili bir sorun varsa aküyü çıkarmak için birilerinden yardım alın.
1. Akü kutuplarının kelepçelerini ve akü tablasını temizleyin. Temizleme işlemi için karbonat ve tel bir fırça kullanabilirsiniz. Eğer bu kısımlarda ciddi bir korozyon varsa, bu kısımları değiştirmeyi düşünün. Bir sonraki aşamaya geçmeden önce alanı kurumaya bırakın. 2. Aküyü değiştirin. Eski pili çıkardığınız yere yeni aküyü yerleştirin. Aküyü kutupların olduğu kısımlar doğru denk gelecek şekilde, aynı çıkardığınız gibi yerleştirin. Tüm somunları, vidaları ya da barları yerine takın. 3. Pozitif kutbu yeniden bağlayın. Bir anahtar yardımıyla somunları sıkın. 4. Negatif kutbu bağlayın. Anahtar yardımıyla somunları sıkın. 5. Aküye lityum gres sürün. Korozyonu önlemek amacıyla lityum gres’i akü kutuplarına püskürtün. 6. Kaputu kapatın. Sıkıca arabanın kabutunu kapatın ve arabayı çalıştırın. Tüm elektronik cihazların düzgün çalışıp çalışmadığını kontrol edin. Kullanmadığınız akülerin garajınızda durması anlamsızdır. Bu aküleri ya geri dönüşüm merkezlerine götürmeli ya da yenisi ile değişim yapan yerlere gidip yenisi ile değiştirilmelidir. Eski aküyü çöpe atmak bir seçenek değildir. Sadece ufak bir fark ücretiyle eski akünüzü yenisine dönüştürebilir ve ilerisi için kendinize bir akü edinmiş olursunuz.
Atık Akümülatörler Geri Kazanım Tesisine Nasıl Ulaşır? Araç ya da tesis sahibi yeni akü satın aldığında kullanım ömrünü tamamlamış atık aküsünü satıcıya ücretsiz olarak teslim eder. Aksi halde bakanlık tarafından belirlenen depozito bedelinin ödenmesi gerekmektedir. Firma yetkilisi bedelsiz olarak teslim aldığı atık aküleri gerekli güvenlik önlemleri sağlanmış zemini sızdırmaz geçici depolama alanında asidini dökmeden ve üst üste en fazla 5 adet olacak şekilde sıralar. Sızma, dökülme riski olan yıpranmış aküler ise polipropilen maddeden yapılmış sızdırmaz kaplara konulur. Satıcı ayrıca bilgilendirme yazılarını ve bakanlık tarafından bildirilen depozito bedellerini tüketicilerin görebileceği yerlere asar. Atık aküler Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliği’nin 12. Maddesine göre bölge temsilcileri tarafından oluşturulan geçici depolarda veya aynı yönetmeliğin 18. Maddesine göre valilikler tarafından lisanslandırılan atık akü geçici depolama alanlarında kayıtları tutularak en fazla 90 gün bekletilir. Bu süreç tamamlandığında atık aküler Ulusal Atık Taşıma Formları(UATF) doldurularak lisanlı araçlarla, çevre lisanslı geri kazanım tesislerine gönderilir. Çevre lisanslı geri kazanım veya geri dönüşüm tesisine gelen atık akü taşıma araçları gerekli kontroller yapıldıktan sonra beraberinde getirdikleri ulusal Atık Taşıma Formlarını tesis yetkilisine onaylatarak atık teslimini yaparlar. Atık Aküler Nasıl Geri Kazanılıyor? Tesise gelen atık aküler öncelikle çekiçlerle ezilerek parçalara ayrıştırılır ve kurşun-asit karışımından oluşan hamur tabakası süzülür. Kurşun ve plastik parçaları olduğu karışım, içinde su bulunan büyük bir kazana alınarak belli bir süre bekletilir. Bu süre zarfında kurşun ve ağır metaller suda çökerken diğer plastik parçalar su yüzeyine çıkar. Böylece aküyü oluşturan maddelerden bazılar birbirinden ayrılır ve plastik parçalar temizlenir. Ayrıştırılan plastik parçalar yeni akü yapımında veya farklı malzemelerin yapımında kullanılmak üzere plastik geri kazanım işlemlerine gönderilir. Kurşun-asit karışımı çamurda bulunan asit nötralizasyon işlemiyle su haline getirilir ve basınçlı bir süzgeç suyu süzerek geriye sadece kurşundan oluşan kek tabakası kalır. Kek filtre presten toplanarak diğer metallerle birleştirilir. Nötralizasyon işlemi sonucu ortaya çıkan su, çöktürmeye yardımcı bazı kimyasal maddeler kullanılarak içindeki metal atıklar çökeltilir. Çöken çamur tabakası ayrıştırılır ve kalan su süzülür. Oluşan su kanalizasyon sistemine verilebilecek kadar arıtılmıştır. Ayrıştırılan çamur tabakası önceden toplanan kurşun ve metal karışımına eklenir. Katkı maddesi olarak saflaştırılmış kömür eklenir. Karışım daha sonra kurutucuya gönderilerek metallerde kalan nem giderilir. Daha sonra karışım 10 saat boyunca fırında bekletilerek içinde bulunan kurşun erir ve sıvı hale geçer. Erimiş kurşun bir kazana alınır ve burada sodyum hidroksitle karıştırılır. Bu işlem bazı yabancı maddelerin yüzeye çıkmasının sağlar. Geri kazanım sürecinin sonunda kurşun artık saflaştırılmış ve yeniden akü yapılmak üzere döküme hazır hale getirilmiştir. Türkiye genelinde oluşan yıllık ortalama atık akü miktarı 70-80 bin ton civarındadır. Yaklaşık 60 000 ton atık aküden 35 000 ton kurşun ve 9 bin ton plastik geri kazanımı yapılabilmekte, oluşan yaklaşık 10 000 ton asitli su ise nötralize edilerek tekrar kullanılmaktadır. Böylece hem asitli suyun yaratabileceği çevre kirliliği önlenmekte hem de su kaynakları korunmaktadır. Geri kazanım sonucu hücreleri yenilenmiş ve tekrar şarj edilen aküler yeniden piyasaya sunulmaktadır.